Terlikçi Anne kimdir?


Terlikçi Anne, kendini yaptığı ve çoğunlukla yapmadığı şeylerden dolayı sürekli suçlayan annedir. Doğal beslenme, doğal tedavi yöntemlerini benimsemiş olmakla birlikte "sarı kantaron yağının içine iki damla Himalaya kekiği iması, iki tutam boyanmamış kumral saç teli, mavi gelincik tozu, gözçıkaran otu ekstresini karıştırarak elde ettiğin bulamacın yarısıyla çocuğun kulağını sıva, yarısını da çocuğa yedir"cilerden gına getirmiş annedir.

Kendini, özellikle sosyal ortamlarda (en çok da parklarda) çocuğuyna diyaframdan hayat, evren ve her şey hakkında bıdı bıdı ve uzun uzun açıklama yaparken bulan ve bazen, hatta çoğunlukla, kendi sesinden yorulan annedir. Genetik aktarım korkusundan, önceki nesillerin yapmadıklarını yapmaya, ama en çok yaptıklarını yapmamaya çalışan annedir. Bunu yaparken, "e biz de büyüdük; bu kadar abartacak ne var canım?" sesi kulağından eksik olmayan annedir. "İyi Aile Yoktur" diyebilen annedir (Nihan Kaya, İyi Aile Yoktur, İstanbul: İthaki Yayınları, 2018).

Aşırı liberal, esnek yöntemlerin yerine, bir parça geleneksel olmaktan çok da gocunmayan annedir. "Yahu bir rahat bırakın" derken, aslında kendisine "yahu bir rahat ol" diyen, kendi dediğine bazen uyan, çoğunlukla da uyamayan annedir.

Terlikçi Anne terliği hiç sevmez ama tabanları yere değer değmez ayaklarına terlik geçiriliverdiği için terliğe alışmıştır. Her zeminde yalın ayak yürüyüp gidiveren çocuklara bayılır ama kendi çocuğununun da tabanları da aynı şekilde terlik görmüştür maalesef.

Terlikçi Anne bekâr annedir. Bunu başka türlü bir annelik olarak görmez ama zorluklarını da bilir, yaşar. Kaideyi bozma gücüne erişememiş istisnalar dışında "her anne bekâr annedir" diye düşünür.

Terlikçi Anne aynı zamanda çocuğu dolayımıyla hiç ummadığı insanlarla, dünyalarla evli annedir. Bu durumu/ dumuru ondan daha yoğun yaşayan ablasına ve onun nezdinde tüm kadınlara selam eder.

Terlikçi Anne kendini çaresiz, beceriksiz, yetersiz hisseden, "dev batırdım" diyen her annedir.


Gelenekselden aşırı alternatife, en didaktiğinden en aymazına, en en bilinçlisinden en en şuursuzuna, türlü model arasında sıkışıp kalmış, herkesten, ama çoğunlukla da kendinden yorulan tüm annelerdir.

Ve Terlikçi Anne, "her şeyden önce kadın, nihayetinde de insandır cümlesini" ancak sonda yazmayı akıl edebilen kadındır.

Bu blog da, korkularını, kaygılarını, çocuğunu büyütürken ve aslında onunla yeniden büyürken yaptıklarını, yapamadıklarını, gittiği/ gidemediği yerleri, izlediği/ izleyemediği filmleri okuduğu/ okuyamadığı kitapları, makaleleri, videoları; çocuğunun fotoğraflarını değil ama onun yaptığı resimleri, onun ve onunla yaşadıklarını/ yaşamadıklarını da - ve galiba en çok bunları - paylaşacağı mecradır.

Comments

Popular Posts